Çalışmak ve bir işe sahip olmak insan yaşamında önemli bir yere sahiptir (Kuşdil ME, 2005). Çalışma yaşamı, bireyin yaşamını sürdürebilmesi için sağladığı ekonomik kazancın yanı sıra bireyin, toplumda belli bir yer ya da rol sahibi olabilmesi ve toplumsal saygınlık kazanabilmesi için gerekli olan temel toplumsal kurumların başında gelir (Dağ DG., 2006). Gününün üçte birini aktif bir çalışma hayatında ge- çiren insan için işin ve iş ortamının kendi üzerinde yarattığı olumlu ya da olumsuz etkiler önemlidir (Çömezoğlu E., 2007). Türkiye’de ve dünyada sağlık çalışanları, sağlık hizmeti sunumu sırasında çeşitli tehlike ve risklerle karşı karşıya kalmaktadır. DSÖ’ye göre dünya genelinde 59 milyon sağlık çalışanı her gün iş yerinde sağlık ve güvenlikle ilgili tehlikelere maruz kalmaktadır. DSÖ bu tehlikeleri: biyolojik, kimyasal, fiziksel, ergonomik, psikososyal, yanıcı ve patlayıcı, elektriksel tehlikeler olarak 7 grupta sınıflamıştır (http://www.who.int/occupational_health/topics/hcworkers/en/ Erişim tarihi: 02.10.2015). Amerikan Ulusal Mesleki Sağlık ve Güvenliği Enstitüsü sağlık çalışanlarının 29 tip fiziksel, 25 tip kimyasal, 24 tip biyolojik, 6 tip ergonomik ve 10 tip de psiko-sosyal rsik altında olduğunu, tehdit altında olduğunu bildirmektedir (http://www.cdc.gov/ niosh/ Erişim tarihi:02.10.2015). Günümüzde sağlık çalışanları, diğer sektörlerde çalışanların maruz kaldığı iş risklerinin yanında, yaptıkları işin niteliğine bağlı olarak daha farklı iş riskleriyle de karşı karşıyadır. Sağlık hizmetinin sunulduğu birinci, ikinci ve üçüncü basamakta çalı- şanların sağlığını etkileyen çeşitli riskler bulunmaktadır. Bu durum sağlık hizmetinin sunulduğu her basamakta çalışanların sağlığının korunması konusunu gündeme getirmektedir.
Birinci Basamak Sağlık Kuruluşlarında Çalışanların Sağlığını Etkileyen Faktörlerin İncelenmesi adlı makalenin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
0 yorum:
Yorum Gönder